Yaşam

Ünlü tiyatrocu çocukluğunda Bursa’yı anlattı

BURSA (İGFA) –Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Kurulu ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) iş birliğiyle bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali, birbirinden renkli stantların yanı sıra röportaj programlarıyla da ünlü isimleri Bursalılarla buluşturuyor.

Festival kapsamında düzenlenen söyleşi programına katılan Bursalı ünlü sinema ve tiyatro oyuncusu Erkan Can, çocukluğunun Bursa’sını fotoğrafseverlerle paylaştı.

Moderatörlüğünü BUFSAD Lideri Serpil Savaş ve Festival Küratörü Fahrettin Beceren’in yaptığı söyleşide konuşan Erkan Can, “O zamanlar kar yağdığında 3 ay kar yağmazdı. Maksem yokuşuna çarpıyorsunuz, kızağa çarpıyorsunuz ve garaja iniyorsunuz. Trafik yok, otobüs yok, araba yok. Sağınızda Ulu Cami’yi gördüğünüzde zaten her yer buzla kaplı. Ama sadece bir tur yapıyorsunuz. Çünkü geriye yürümek çok zordur. “Bahçelievler’den kayaklarıma bindiğimde Fakülte ve Eğitim Enstitüsüne kadar giderdik” dedi.

ÇOCUKLUK YILLARIMIZI ÖZLEDİK

Çocukluğunda neredeyse gününün tamamını Kaplıkaya deresinde geçirdiğini anlatan Can, “Amcam güzel turşu suyu yapardı. Biz köylüyüz. Meşhur Gedelek turşusunun malzemelerini Bayır köyünden alıyorlar. Çocukluğumda Maksem yokuşunun ucunda turşu satardım, Ali Sürmeli de simit satardı. Çok fazla turşu suyu sattım. Güzeldi. Ali’nin kardeşleri de çakmak için benzin satıyorlardı. Altıparmak’taki akademi kafeteryasına gelirdik. Otobüs kaçtığında itfaiye istasyonundan eve doğru yürüdüm. Eskiden konut bloklarında herkes birbirini tanırdı. Bir köşede oturup trompet ve ud çalıyorlar. Akordeon sadece Mesken’de değil Tayakadın Mahallesi’nde de çalınıyor. Mükemmel, tuhaf bir hayattı. “Elbette bu hayatı, çocukluk yıllarımızı özlüyoruz” dedi.

“İLK YASA DIŞI KOT SATTIK”

1973-1974 yıllarında Bursa Devlet Tiyatrosu’nda tiyatroya başladığını belirten Can, “Bursa Devlet Tiyatrosu’nun açtığı bir tiyatro kursu vardı. Sınava girdim ve kazandım. Bunun sebebi mahalledeki kardeşlerimdi. Beni fark ettiler ve ‘Git dilekçe ver, iki fotoğraf çektir’ dediler. Sınavı kazandım, tiyatro böyle başladı, 16 yaşındaydım. Belki de bu yüzden okuldan kaçıp tiyatroya gittim. Biz ders çalışamadık, iki sanat okulu terki. Tiyatroya giderken Mavi Köşede eski İskit kotu vardı. Sonra Konfeksiyonu oldu, arkadaşım aldı. Orada Zafer Algöz’le birlikte Bursa’nın ilk kaçak uyuşturucusunu sattık. Çünkü o dönemde dokumada böyle bir şey yoktu. O denim kumaşı örüyoruz, çok güzel. Ancak yıkadığınızda küçülür. Çekirdekçi İsmail gibi oluyorsun. Zafer sabah gelip Cevdet amcanın arabasıyla babasını alırdı. “Zafer’le Bursa’nın altını üstüne getirirdik” dedi.

Röportajın sonunda fotoğraf festivalini değerlendiren Erkan Can, Bursa’nın her zaman sanata yakın olduğunu belirterek, 13 yıldır düzenlenen fotoğraf festivalinin farklı uygulamalarla devam edeceğine inandığını sözlerine ekledi.

haber-gulnar.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu